19 Mayıs, Cumhuriyet’imizin temellerinin atıldığı bir dönemin başlangıcıdır. Ulu önder Atatürk’ün 1919’da Samsun’a çıkarak milli mücadeleyi başlatması, milletimizin varoluş mücadelesinin ilk adımıdır. Bugün, ulusal birlik ve dayanışmanın güçlendiği, bağımsızlık ve özgürlük ideallerinin yeşerdiği bir dönemin başlangıcıdır.
Ulusal Bağımsızlık Mücadelesinin Başlangıcı
19 Mayıs 1919’dan önceki dönemde Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’ndaki yenilgisi ve sonrasında imzalanan Mondros Mütarekesi’nin etkisiyle ülkemiz oldukça zorlu bir süreçten geçiyordu.
I. Dünya Savaşı’nın sonunda Osmanlı İmparatorluğu, İtilaf Devletleri ile Mondros Mütarekesi’ni imzaladı. Bu mütareke ile Osmanlı ordusu tasfiye edildi ve işgal kuvvetleri İstanbul’u işgal etti. Bu durum, Osmanlı İmparatorluğu’nun kontrolünü kaybetmesiyle sonuçlandı. İtilaf Devletleri’nin işgali sırasında Türkiye’de iç karışıklıklar yaşandı. İşgalcilerle işbirliği yapan bazı gruplar ortaya çıktı ve ülke genelinde istikrarsızlık hakimdi.
Savaş boyunca Osmanlı İmparatorluğu ekonomisi büyük zarar görmüştü. Savaş sonrasında ise işgaller ve mütareke şartları ekonomiyi daha da kötüleştirdi. Enflasyon yüksek seviyelere çıktı, işsizlik arttı ve üretim düşüş gösterdi.
I. Dünya Savaşı’nın galibi olan İtilaf Devletleri (İngiltere, Fransa, İtalya, Yunanistan gibi), Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasının ardından Türkiye üzerinde hakimiyet kurmak istediler. Bu doğrultuda işgal hareketleri başlattılar ve ülkenin çeşitli bölgelerini işgal ettiler. Osmanlı İmparatorluğu’nun savaş sırasında müttefiki olan Almanya ve Avusturya-Macaristan gibi ülkelerin savaştaki yenilgisiyle birlikte Türkiye’nin müttefikleri zayıfladı ve desteği azaldı. Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesi döneminde diğer ülkelerle ilişkileri genellikle sınırlı kaldı. Ancak bazı ülkeler, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine destek verdi veya tarafsız kaldı.
19 Mayıs 1919, milletimizin işgal altındaki vatanını kurtarma ve bağımsızlığını kazanma mücadelesinin başladığı gün olarak tarihe geçmiştir. Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğindeki milli hareket, Anadolu’da hızla yayılarak Türk halkının birlik ve beraberlik içinde direnişini simgeler. Bu dönemdeki kararlılık ve azim, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük tutkusunun en güçlü kanıtlarından biridir.
Ata’mızın Samsuna Çıkışı
Mustafa Kemal Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak kaderimizi değiştiren adımı atmıştır. Bu olay, Atatürk’ün liderliğindeki ulusal mücadelenin başlangıcı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı bir dönemin başlangıcıdır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışı, Osmanlı İmparatorluğu’nun I. Dünya Savaşı’ndaki yenilgisi sonrası imzalanan Mondros Mütarekesi’nin ardından işgal altındaki Anadolu’da halkın umutsuzluğa kapıldığı bir dönemde gerçekleşmiştir. 19 Mayıs 1919’da Bandırma Vapuru ile Samsun’a gelen Atatürk, burada yaptığı ilk konuşmada, “Milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır.” diyerek ulusal kurtuluş mücadelesinin önderliğini üstlenmiştir. Atatürk, Samsun’dan sonra Anadolu’nun dört bir yanına yayılarak halkı örgütlemiş ve ulusal bağımsızlık mücadelesini başlatmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışının temel amacı, işgal altındaki bölgelerde halkı örgütlemek ve milli bir direniş hareketi başlatmaktır. Atatürk, Anadolu’nun her köşesine yayılarak halkı birleştirmeyi ve Türk milletini bağımsızlık mücadelesi için bir araya getirmeyi hedeflemiştir.
Atatürk’ün hedefleri arasında sadece askeri zaferler değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma, sosyal adalet ve çağdaş bir devletin kurulması da vardır. Bu hedeflere ulaşmak için Atatürk, milli birlik ve beraberlik ruhunu güçlendirmiş, çağdaş eğitim ve kurumlar kurarak Türkiye’yi modernleştirmiştir.
Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışı ve ardından gelişen olaylar, milletimizin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinde dönüm noktalarından biridir. Atatürk’ün liderliğindeki milli mücadele, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde gösterdiği büyük bir direnişin sonucunda zaferle sonuçlanmış ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasına öncülük etmiştir.
Milli mücadelenin ilk somut adımı, 22 Haziran 1919’da Amasya’da toplanan ulusal kongrede atılmıştır. Bu kongre, Anadolu’daki çeşitli bölgelerden gelen delegelerin bir araya gelerek işgalcilere karşı ortak bir direniş stratejisi belirlediği önemli bir dönüm noktasıdır. Amasya Genelgesi, ulusal bağımsızlık mücadelesinin hukuki temelini oluşturmuş ve milletin egemenliği ilkesini vurgulamıştır.
İstanbul Hükümeti ile Osmanlı’nın İlişkisi
Milli mücadelenin başlangıcında, İstanbul’daki Osmanlı Hükümeti ile milli hareket arasında gerilimli bir ilişki yaşanmıştır. İstanbul Hükümeti, işgalcilere boyun eğerek ulusal çıkarları savunmamakla suçlanmış ve milli mücadeleyi bastırmak için çeşitli önlemler almıştır. Ancak Anadolu’daki milli hareket, bağımsızlık ve özgürlük ideallerini savunmaya devam etmiş ve İstanbul’daki yönetimle sık sık çatışmıştır.
Milli Kongreler ve Kararlar
19 Mayıs’tan sonra -milli mücadelenin ilerleyen dönemlerinde- çeşitli illerde milli kongreler düzenlenmiş ve ulusal birlik ve dayanışma sağlanmıştır. Milli kongreler, Anadolu’daki halkın iradesini temsil eden önemli birer platform olmuş ve ulusal bağımsızlık mücadelesinin başarısında önemli bir rol oynamıştır.
- Erzurum Kongresi (1919): Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin ilk adımlarından biri olan Erzurum Kongresi, 23 Temmuz – 7 Ağustos 1919 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Kongre, Türk milletinin geleceği için alınacak kararları tartışmak amacıyla toplanmıştır. Kongre sonucunda, vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı için mücadele kararı alınmıştır.
- Sivas Kongresi (1919): Erzurum Kongresi’nden sonra gelen Sivas Kongresi, 4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde toplanan kongre, Anadolu’nun işgali ve milletin geleceği konularını ele almıştır. Kongre sonucunda, Türk milletinin egemenliği ve bağımsızlığı için mücadele edilmesi kararı alınmıştır.
- Amasya Genelgesi (1919): Amasya’da 22-25 Mayıs 1919 tarihleri arasında toplanan milli bir kongre değil, fakat önemli bir belgedir. Genelge, Milli Mücadele’nin temellerini atan önemli bir metindir. Bu belgede, milletin bağımsızlığına ve vatanın bütünlüğüne vurgu yapılmış, işgallere karşı ortak bir direniş çağrısı yapılmıştır.
- Erzurum ve Sivas Kongrelerinin Sonuçları (1920): Erzurum ve Sivas Kongreleri’nin sonuçları, Ankara’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kurulmasıyla somutlaşmıştır. Bu meclis, ulusal egemenliğe dayalı yeni bir yönetim şeklini benimseyerek Türkiye’nin bağımsızlığını ilan etmiştir.
- Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Kararları (1920-1923): Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türk Kurtuluş Savaşı boyunca bir dizi önemli karar almıştır. Bunlar arasında Kurtuluş Savaşı’nın yönetimi, işgallere karşı direnişin koordinasyonu, ulusal ordunun kurulması gibi kararlar yer alır. Ayrıca, Ankara’nın başkent ilan edilmesi ve Türkiye’nin resmi olarak monarşiden cumhuriyete geçişi gibi tarihi kararlar da alınmıştır.
Bugünlere gelmemizi ve tam bağımsızlığımızı kazanmamızı sağlayan Atatürk ve silah arkadaşlarını saygı ve minnetle anıyoruz. Hepimizin gençlik bayramı kutlu olsun!