İsrail’in tarihi, binlerce yıl öncesine dayanır ve modern İsrail Devleti’nin doğuşunu, Yahudi topluluğunun tarihini içerir. Ülkenin coğrafi boyutu, Galler’in büyüklüğü kadar ya da Kosta Rika’nın yarısı kadar küçük olmasına rağmen, tarih boyunca çok çeşitli kültürlerin ve inançların buluşma noktası olmuştur.
İsrail, İbranice’nin ve Semavi dinlerin doğduğu yerdir. Yahudilik, Hristiyanlık, İslam, Dürzilik ve Bahailik gibi farklı inançlara ait kutsal alanları içinde barındırır. Antik İsrail, Yahudi nüfusun ağırlıklı olduğu bir bölgeydi, ancak Roma dönemine kadar süren Yahudi-Roma Savaşlarından sonra birçok bölge, Galilee dışında, Yahudilerin azınlık olarak kaldığı yerler haline geldi.
Roma fethinden sonra, bölge Kutsal Filistin Toprakları olarak adlandırıldı ve tarih boyunca Hristiyan ve Müslümanlar arasında sıklıkla çatışma noktası oldu. 1917’deki İngiliz fethinden sonra, bölge Osmanlı İmparatorluğu’nun bir parçasıydı ve daha sonra Filistin Mandası olarak adlandırıldı.
19. yüzyılın sonlarına doğru, Avrupa’daki Yahudilere yönelik zulüm, Siyonist hareketin doğuşuna yol açtı ve Filistin’de Yahudilere ait bir anavatan kurma fikrine uluslararası destek arttı. Bu süreç, Arap-Yahudi gerginliğini artırdı ve 1948’de İsrail’in bağımsızlığını ilan etmesiyle doruk noktasına ulaştı.
İsrail’in kurulmasının ardından, birçok Yahudi ve Arap bölgeden göç etti ve bu durum daha sonra büyük Arap-İsrail savaşlarına yol açtı. Bugün dünya Yahudilerinin yüzde 42’si İsrail’de yaşamaktadır. ABD, 1970’lerden beri İsrail’in önemli bir müttefiki olmuş ve bölgedeki politik gelişmeleri etkilemiştir.
Ancak, İsrail ve Filistin arasındaki barış çabalarına rağmen, bölgede hala devam eden çatışma ve savaşlar, uluslararası politikayı etkilemeye devam ediyor. İsrail’in ekonomisi zamanla sosyalistten kapitalistle evrildi, ancak sosyal refah sistemini korudu.
Tarihsel olarak, İsrailoğulları, Mısır’dan çıkarak Kenan topraklarına yerleştiler ve uzun yıllar bağımsız yaşadılar. Ancak, dış tehditlere karşı birleşerek MÖ 1050’de İsrail Krallığı‘nı kurdular. Bu krallık, Davud ve Süleyman dönemlerini içeriyordu, ancak Süleyman’ın ölümünden sonra MÖ 930’da ikiye bölündü.
Babillilerin MÖ 586’daki Kudüs’ü fethiyle Yehuda Krallığı son buldu, ancak Yahudiler bölgeye döndüğünde Haşmonayim Krallığı’nı ilan ettiler. Ancak, uzun süreli bağımsızlık elde edemediler ve Roma İmparatorluğu altında özerk kaldılar.
Yahudiler, 1948’de İsrail’in kuruluşuyla, iki bin yıllık bekleyişlerinin ardından tekrar bir devlet kurma hayallerini gerçekleştirdiler. İsrail tarihi, zengin ve karmaşık bir hikayeye sahiptir ve bugün hala devam eden birçok sosyal, politik ve ekonomik dinamiği etkilemektedir.
İsrail’in tarihi, 132 yılındaki Bar Kohba İsyanı’na kadar devam eder. Bu isyanla tekrar bağımsız bir İsrail devleti kurulsa da, kısa bir süre sonra yitirildi. Yahudiler, bu hayalini gerçekleştirmek için yaklaşık iki bin yıl beklemek zorunda kaldılar.
Modern İsrail’in kuruluşu, 1948’de gerçekleşti ve dünya Yahudileri için uzun süredir beklenen bir an oldu. Ancak, bağımsızlık ilanı, bölgedeki Arap ülkeleriyle çatışmalara neden oldu ve daha büyük Arap-İsrail savaşlarına yol açtı. Bu savaşlar ve barış görüşmelerini bir sonraki yazımda konu alacağım. Kendinize iyi bakın…