Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş, 2014 yılında Kırım’ın Rusya tarafından ilhakı ile başlayan ve 2022’de büyük bir askeri hareketlilikle yeni bir boyut kazanan uzun soluklu bir çatışmadır. Bu süre zarfında, bölgede yaşanan siber savaşlar ve siyasi gerilimler de dâhil olmak üzere birçok önemli gelişme yaşandı. 2024 yılı itibarıyla, savaşın seyri ve sonuçları üzerine etkili olacak yeni faktörlerin neler olabileceği konusunda çeşitli tahminler bulunmaktadır.
Askeri ve Mali Destekler
Savaşın başlangıcından bu yana Ukrayna, müttefiklerinden önemli ölçüde askeri ve mali destek almıştır. Ancak, ABD Kongresi’nde yaşanan tartışmalar ve Avrupa Birliği’nin (AB) Macaristan engeli gibi faktörler, bu yardımların akışını etkileyebilir. Özellikle, Ukrayna için öngörülen askeri paketlerin yeniden gözden geçirilmesi ve onay süreçleri, sahadaki durumu doğrudan etkileyebilecek önemli unsurlardır. Dış yardımın gecikmesi, Ukrayna’nın orduya gelişmiş silahlar sağlama kabiliyetini zayıflatabilir. Bu durum, Ukrayna’da endişeye neden olurken, Rusya’da ise tazelenen bir güven anlamına gelebilir. Ukrayna’nın hava savunma sistemlerinin yetersiz kalması ve Batılı ülkelerin Kiev’e savaş uçağı verme hususundaki isteksizliği, savaşın seyrini etkileyen diğer faktörler arasında yer alıyor.
Cephe Hattındaki Son Durum
Cephe hattında yaşanan çatışmaların şiddeti, her iki tarafın da stratejik avantajlar elde etmeye çalıştığını gösteriyor. Özellikle Dinyeper Nehri’nin doğusu ve batısı, savaş için oldukça kritik bir sınır olmuştur. Rusya’nın bu nehrin batısına geçip Herson kentini işgal etme isteği, Ukrayna’nın karşı atağıyla devam etmiştir. Ayrıca, Donetsk ve Luhansk bölgelerinde yaşanan yoğun çatışmalar, bölgedeki sivil halkın yaşamını olumsuz yönde etkilemiştir. Rusya’nın bu bölgelerdeki kontrolü sağlamlaştırma çabaları, Ukrayna’nın ise topraklarını geri alma isteği, savaşın şiddetini arttıran unsurlardır.
Karar üzerine Kremlin Sözcüsü Dmitri Peskov, “Bu anlamsız savaşın sürmesi için Ukrayna’yı provoke etmek adına tüm yolları deniyorlar” diyerek NATO’yu ve ABD’yi gerilimi yeni bir seviyeye yükseltmekle suçladı.
İnsani Boyut ve Savaş Esiri Değiş Tokuşu
Savaşın insani boyutu, savaş esiri değiş tokuşu gibi olaylarla gözler önüne seriliyor. Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) arabuluculuğunda gerçekleştirilen savaş esiri değiş tokuşu, savaşın acımasız gerçeklerine rağmen insanlık adına umut verici bir adım olarak görülüyor. Bunun yanı sıra, savaş nedeniyle yerlerinden edilen milyonlarca Ukraynalı mülteci, Avrupa ülkelerine sığınmış durumda. Bu mülteci krizinin, Avrupa’nın sosyo-ekonomik yapısı üzerinde uzun vadeli etkileri olacağı tahmin edilmektedir.
Ekonomik Yaptırımlar ve Enerji Krizi
Savaşın ekonomik boyutları da oldukça geniştir. Batı tarafından Rusya’ya uygulanan ekonomik yaptırımlar, ülkenin ekonomisini olumsuz yönde etkilemiş, ancak Rusya’nın enerji kaynaklarına olan bağımlılık, yaptırımların etkisini sınırlamıştır. Avrupa’da yaşanan enerji krizi, alternatif enerji kaynaklarına yönelimi hızlandırmış ve enerji politikalarında köklü değişikliklere yol açmıştır. Bu süreçte, enerji fiyatlarındaki artış ve arz güvenliği sorunları, küresel ekonomiyi de etkilemiştir.
Siber Savaş ve Bilgi Savaşı
Siber savaş, Ukrayna-Rusya çatışmasının önemli bir boyutunu oluşturuyor. Her iki taraf da, kritik altyapılara yönelik siber saldırılar düzenleyerek karşı tarafa zarar vermeye çalışıyor. Bu saldırılar, enerji santralleri, su arıtma tesisleri ve iletişim ağları gibi önemli hedefleri içeriyor. Ayrıca, bilgi savaşı da önemli bir yer tutuyor. Propaganda ve yanlış bilgi yayma girişimleri, halkın algısını etkileme ve moral bozma amacı taşıyor.
Geleceğe Yönelik Stratejik Tahminler
Savaşın geleceği üzerine yapılan stratejik tahminler, birçok değişkene bağlı olarak farklı senaryoları içermektedir. Ukrayna’nın, Batı’dan artan askeri yardım alması durumunda, kaybettiği toprakları geri alma potansiyeli artabilir. Bu destek, hem moral hem de stratejik açıdan Ukrayna güçlerine önemli avantajlar sağlayabilir. Öte yandan, bu yardımların azalması veya beklenenden daha geç ulaşması, Ukrayna’nın savunma kabiliyetini olumsuz etkileyebilir ve moralini zayıflatabilir.
Rusya’nın durumuna bakıldığında, uzun süreli bir çatışmaya hazır olduğu ve ekonomik yaptırımların etkisine rağmen savaş kapasitesini koruyabileceği anlaşılmaktadır. Rusya’nın askeri ve lojistik planlaması, yaptırımların getirdiği zorluklara karşı direnç göstermeyi hedeflemektedir. Bu durum, çatışmanın uzun vadede nasıl şekilleneceği konusunda belirsizlik yaratmaktadır.
Barış Görüşmeleri ve Diplomatik Çabalar
Savaşın sona erdirilmesi için yürütülen diplomatik çabalar da devam etmektedir. Türkiye, İsviçre ve Birleşmiş Milletler gibi çeşitli aktörler, barış görüşmelerine ev sahipliği yapmış veya arabuluculuk rolü üstlenmiştir. Ancak, kalıcı bir barış anlaşmasına ulaşılması için taraflar arasındaki temel anlaşmazlıkların çözülmesi gerekmektedir. Özellikle, Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve Rusya’nın güvenlik endişeleri gibi konular, müzakerelerin en zorlu başlıklarını oluşturmaktadır.