Coğrafya

Yağmur Nasıl Oluşur? Küresel Isınmanın Etkileri

Bugün, doğanın en güzel gösterilerinden biri olan yağmurun sırlarını keşfetmeye devam edeceğiz. İlk bakışta basit gibi görünen yağmur, aslında karmaşık bir bilimsel sürecin ürünüdür. Önceki yazımızda yağmurun nasıl oluştuğunu ve temel yağış türlerini ele almıştık. Şimdi ise bu konuları daha derinlemesine inceleyerek, Dünya üzerindeki yağış rekorlarına göz atacağız.

Su Döngüsü ve Yağışın Doğuşu

Su döngüsü, dünyanın dört bir yanında sürekli olarak gerçekleşen bir fenomen olarak karşımıza çıkıyor. Bu döngü, suyun farklı hallerde dolaşımını içerir ve yağışın temelini oluşturur.

Buharlaşma: Dünya yüzeyindeki su kaynakları, güneşin etkisiyle buharlaşır ve atmosfere su buharı olarak yükselir.

Emilim: Bitkiler ve ağaçlar aracılığıyla atmosfer tarafından emilen su buharı, fotosentez sırasında serbest bırakılır ve tekrar yükselir.

Sıvı Halden Gaz Haline Geçiş: Soğuyan su buharı atmosferde sıvı damlacıklara dönüşerek bulutları oluşturur.

Yağış: Bulutlar, içerdikleri su damlacıklarını taşıyamayacak kadar ağırlaştığında, yağış olarak Dünya’ya düşer.

Bu süreç, suyun devamlı bir döngü içinde farklı hallerde dolaşımını sağlar.

Yağış Türleri ve Oluşma Şekilleri

Yağış Türleri ve Oluşma Şekilleri

Frontal Yağış: Sıcak ve soğuk hava kütleleri çarpıştığında ortaya çıkan bu yağış türü, özellikle İngiltere gibi bölgelerde sıkça görülür.

Orografik Yağış: Rüzgarın etkisiyle yükselen su buharı, yüksek tepelerde karşılaştığı soğuk havayla temas ederek yağışa dönüşür.

Konveksiyonel Yağış: Güneşin belli bir bölgeyi daha fazla ısıtması nedeniyle oluşan bölgesel buharlaşma, ani sağanak yağışlara neden olabilir.

Dünya Üzerinde Yağış Rekorları

Çin’in Sichuan Eyaleti – Emei Shan Dağı: Yılda ortalama 8169 mm yağış alarak dünyanın en çok yağış alan yerlerinden biridir.

Amerika Birleşik Devletleri – Puu Kukui Dağı (Hawaii): 9293 mm ile dünyanın en çok yağış alan ikinci bölgesidir.

Hindistan’ın Meghalaya Eyaleti – Mawsynram Köyü: 11.871 mm yağış ortalaması ile dünyanın en çok yağış alan yeridir.

Türkiye’de En Çok Yağış Alan Yerler

Doğu Karadeniz Kıyıları: Yılda ortalama 2300 mm yağış alır.

Batı Karadeniz Kıyıları: Yılda ortalama 2000 mm yağış alır.

Yıldız Dağları ve Çevresi: Yılda ortalama 1200 mm yağış alır.

Menteşe Yöresi ve Çevresi: Yılda ortalama 1157 mm yağış alır.

Toros Dağları’nın Güneye Bakan Yamaçları: Yılda ortalama 1200 mm yağış alır.

Nur Dağları ve Çevresi: Yılda ortalama 1100 mm yağış alır.

Güneydoğu Toroslar Bölümü: Yılda ortalama 1000 mm yağış alır.

Hakkari ve Çevresi: Yılda ortalama 1000 mm yağış alır.

Yağmurun bu büyülü dünyasında, farklı iklim ve coğrafyalarda nasıl farklılaştığını görmek gerçekten etkileyici. Yağışın getirdiği yaşam ve zenginlikleri takdir etmek, doğanın büyüsünü anlamak için harika bir yol olabilir.

Küresel Isınma ve Yağış

Küresel Isınma ve Yağış

Klimatologlar, gezegenin ısındıkça atmosferin neredeyse suyun %7’sini tutacağı konusunda birleşiyorlar. Ancak bu bilgi, bazı iklim modelleriyle çelişiyor gibi görünüyor. Çünkü, artan sıcaklık her bir derece için atmosferik suyun yağış miktarında %1 ila %3 arasında bir artışa neden olabilir. Bu durumda, atmosferde daha fazla su bulunmasına rağmen yağış oranları ve buharlaşma azalabilir.

Ancak, bu modellerin geçmiş verilerle uyumsuz olduğunu düşünen bir ekip, farklı bir bakış açısı getirdi. Kaliforniya Santa Rosa’daki bir uydu analiz şirketinde görevli fizikçi Frank Wentz ve ekibi, atmosferde biriken toplam su ile yağış, buharlaşma ve küresel sıcaklık arasındaki ilişkiyi gerçek tarihsel verilerle inceledi. Şaşırtıcı bir şekilde, yeryüzü sıcaklığının her bir derecesinde, yağış ve buharlaşma ile toplam atmosferik su arasında doğru orantılı bir değişim olduğunu buldular. Bu değişim, %6.5 oranında bir artışı temsil ediyordu.

Bu bulgular, atmosferin daha fazla su tuttuğunda yağış ve buharlaşmanın azalmadığını gösteriyor. Ancak, bu durumun kuraklık olmayacağı anlamına gelmediğini vurguluyorlar. Yıllık yağış miktarının dünya genelinde önemli ölçüde değişebildiğini ve küresel ısınmanın bu artışların çok fazla bir şey değiştirmeyebileceğini belirtiyorlar.

Florida Miami Üniversitesi’nden klimatolog Brian Soden, bu çalışmanın, en son iklim modellerindeki yağışın doğru bir şekilde belirlenmesine dair ilk adım olduğunu söylüyor. Modellerin tarihsel kayıtlardaki eksiklikleri giderildiğinde, gelecekteki fırtınaların daha doğru bir şekilde tahmin edilebileceğine inanıyor.

Ziraat Mühendisi adayı bir blog yazarının internete sunduğu ilk makalelere profilimden ulaşabilirsiniz. Ziraat ile ilgiliyseniz eminim işinize yarayacak birçok içerik üretmişimdir.

Bu yazıya bir tepki ver!

İlgili Yazılar

2 sayfadan 1.

Yanıtla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir