PsikolojiSağlıkYaşam

Bağımlı Kişilik Bozukluğu Nedir?

Günümüzde, psikolojik bozuklukların geniş bir yelpazede varlığından haberdarız ve bu bozukluklar, bireylerin günlük yaşamlarını etkileyebilecek karmaşık sorunlar içerebilir. Bu bozukluklardan biri olan bağımlı kişilik bozukluğu, DSM-5 (Psikiyatrinin Tanı ve İstatistik El Kitabı) tarafından tanımlanan özel bir kişilik bozukluğudur. Bağımlı kişilik bozukluğu, bireylerin ilişkilerde aşırı bağımlılık, başkalarının onayına düşkünlük, karar verme zorlukları ve sorumluluk almaktan kaçınma gibi belirgin özellikleri içeren bir desenle mücadele ettiği bir durumu ifade eder.

Bağımlı Kişilik Bozukluğu Nedir?

Bağımlı kişilik bozukluğu, DSM-5 (Psikiyatrinin Tanı ve İstatistik El Kitabı) tarafından tanımlanan bir kişilik bozukluğudur. Temel olarak, bireyler bu bozuklukla mücadele ederken sürekli bir bağlılık arayışı içindedirler. Bu durum, ilişkilerde aşırı bağımlılık, başkalarının onayına aşırı düşkünlük, karar verme güçlükleri ve sorumluluk almaktan kaçınma gibi belirgin özellikleri içerir.

Bağımlı Kişilik Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir

Bağımlı Kişilik Bozukluğunun Belirtileri Nelerdir?

Aşırı Bağımlılık ve Karar Vermekte Zorluk

  • Bağımlı kişilik bozukluğu olan bireyler, günlük yaşamlarında sürekli olarak başkalarının rehberliğine ve yardımına ihtiyaç duyarlar.
  • Kendi kararlarını verme konusunda büyük zorluk yaşarlar ve genellikle başkalarının fikirlerine aşırı derecede bağımlı hale gelirler.
  • Basit günlük kararlar bile, başkalarının onayına ihtiyaç duyarak alınır.

Kararsızlık ve Başkalarının Onayına Aşırı Düşkünlük

  • Bağımlı kişilik bozukluğu olan bireyler, kendi düşünce ve duygularını ifade etmekte güçlük çekerler.
  • Başkalarının onayını kazanmak için aşırı çaba sarf ederler ve genellikle bu onayı almadıklarında endişe ve stres yaşarlar.
  • Bu durum, bireyin sürekli olarak başkalarının beklentilerine uymaya çalışmasıyla sonuçlanabilir.

Sorumluluk Almaktan Kaçınma

  • Bağımlı kişilik bozukluğu olan bireyler, genellikle sorumluluk almaktan kaçınırlar.
  • Kendi hayatlarındaki kararları ve eylemleri için sorumluluk üstlenmekten kaçınarak, bu sorumluluğu başkalarına yüklerler.

Ayrılık Endişesi ve Yalnız Kalmaktan Kaçınma

  • Bireyler, sürekli olarak başkalarına bağlılık arayışı içinde olduklarından, yalnız kalmaktan büyük endişe duyarlar.
  • Ayrılık endişesi, kişinin başkaları olmadan yaşamaktan korkması ve bu nedenle topluluktan uzaklaşmaktan kaçınması şeklinde kendini gösterebilir.

Kendi Değerlerinden ve İhtiyaçlarından Ödün Verme

  • Bağımlı kişilik bozukluğu olan bireyler, başkalarını memnun etmek ve ilişkilerini sürdürebilmek adına kendi değerlerinden ve ihtiyaçlarından ödün verme eğilimindedirler.
  • Bu durum, bireyin kendi özgürlüğünden ve bağımsızlığından feragat etmesine neden olabilir.

Tedavi ve Destek

Bağımlı Kişilik Bozukluğu Tedavisi

Kognitif-Davranışçı Terapi (KDT): KDT, bireyin düşünce kalıplarını ve davranışlarını değiştirmeye odaklanan etkili bir terapi türüdür. Bağımlı kişilik bozukluğu olan bireylere, kendilerini daha iyi ifade etmeyi, bağımsız düşünce ve karar alma yeteneklerini geliştirmeyi öğretir.

Psikodinamik Terapi: Psikodinamik terapi, bireyin geçmiş deneyimlerini anlamaya ve bu deneyimlerin mevcut davranışlarına nasıl etki ettiğini keşfetmeye odaklanır. Bu terapi türü, derinlemesine kendi duygusal dünyalarını anlamalarına yardımcı olarak, bağımlı kişilik bozukluğu olan bireylerin kök nedenlerini ele almayı amaçlar.

Destek Grupları: Bağımlı kişilik bozukluğu olan bireyler, benzer deneyimleri paylaşan diğer insanlarla bağlantı kurabilecekleri destek gruplarına katılabilirler. Bu gruplar, duygusal destek sağlayarak, ortak sorunlar üzerinde birlikte çalışma ve başkalarının üstesinden nasıl geldiklerini paylaşma imkanı sunar.

İlaç Tedavisi: Bazı durumlarda, belirli semptomları hafifletmek veya yönetmek amacıyla ilaç tedavisi de önerilebilir. Ancak, ilaçlar genellikle tedaviye ek bir unsurdur ve bireysel duruma göre belirlenir.

Çevre Desteği: Aile ve arkadaşlar, bağımlı kişilik bozukluğu olan bireylere destek olabilirler. Empati göstermek, duygusal destek sağlamak ve bireyin güçlü yanlarını teşvik etmek, tedavi sürecinde önemli bir rol oynar.

Bağımlı kişilik bozukluğu, bireylerin sağlıklı ilişkiler kurma ve kendi ihtiyaçlarına odaklanma konusunda zorlanmasına neden olan bir durumdur. Ancak, uygun tedavi ve destekle, bireyler bu zorlukların üstesinden gelebilir ve daha sağlıklı, dengeli ilişkiler kurabilirler. Bu süreçte, profesyonel yardım almak ve destek çevresi ile işbirliği yapmak önemlidir.

Merhaba ben Alara. Namık Kemal Üniversitesi Biyosistem Mühendisliği öğrencisiyim. Burada sizlerle yazılarımı paylaşmaktan mutluluk duyuyorum.

Bu yazıya bir tepki ver!

İlgili Yazılar

29 sayfadan 1.

Yanıtla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir